{ "title": "Borderline Kişilik Bozukluğu", "image": "https://www.psikolojik.gen.tr/images/borderline-kisilik-bozuklugu.jpg", "date": "21.01.2024 18:17:54", "author": "Dalga", "article": [ { "article": "Borderline kişilik bozukluğu, yaşayan kişilerde, ilişkilerde, kimlik duygusunda, duygularında yaygın ve devamlı bir dengesizlik görülür. Rahatsızlık sınırda kişilik bozukluğu da denilmektedir. Bu rahatsızlığı taşıyan kişiler toplumsal alanda, iş alanında ve cinsel konudaki kimliklerinden dolayı güvensizlik ve dengesizlik gösterirler. Kişilerde sağlam bir kimlik duygusu yoktur. Her an düş kırıklığına uğrayabilir, yapısı gereği bunalma ve çökkünlük yaşayabilir. Zaman içinde psikoaktif maddelerin kullanımı, antisosyal davranışlar, hızlı yaşam, kendilerine zarar verme gibi belirtiler gösterebilirler. Sürekli olarak yalnızlık ve anlamsızlıktan şikâyet ederler. Yalnız kalma duygusu en belirgin olan hislerden biridir. Hastaların en belirgin özelliği duyguların yoğunluğu ve davranışların değişken olmasıdır. Herhangi durumdan diğerine hızlı bir geçiş yaparlar. Normal bir haldeyken, birden öfke nöbetleri geçirebilirler. Nadiren de olsa kendilerine zarar verici davranışlarda bulunurlar. Duygular arasında yaşanan geçişler genellikle tutarsız, düşünmeden ve aniden gerçekleşir. Duygular içinde birbirine zıt olanlar arasında, sürekli olarak gel gitler meydana gelir. Kişilerde ani öfke patlamaları, ani duygusal değişimler, anlamsız terk edilme paranoyaları görülebilir. Hastaların teşhisine yarayan ilk belirtiler arasında yakını tarafından terk edilme korkusu gelmektedir. Bunu yenemeyen hastalar ani öfke nöbetlerine girerek, kendilerine zarar veren eylemler yapmaktadır. Bunun dışında cinsellik, aşırı para harcama, tıkınırcasına yemek yeme gibi semptomlar gözlenebilir. Kişiler normal yaşam sürerken aniden nevrotik ve psikotik belirtiler gösterebilir.

Borderline kişilik bozukluğu hangi yaşlarda ortaya çıkıyor?

Hastaya tanı koyabilmek için en az 18 yaşında olması ve yaşadıklarını 15 yaşından itibaren tutarlı bir şekilde sergilemiş olması gerekir. Ergenlik döneminde yaşanan kimlik kaygıları, uyuşturucu madde kullanımı, duygusal farklılıkların kalıcı ve kararlı bir tutum içinde sergilenmesi gerekir.

Borderline kişilik bozukluğu tanısı nasıl yapılır?

Kişilerde aşağıdaki belirtilerin beşinin belirgin olarak görülmesi halinde, hastalığın tanısı konulabilir?
Borderline kişilik bozukluğunun oluşma nedenleri nedir?

Hastalığın nedenleri arasında, ilk çocukluk dönemlerinde destekten mahrum kalma, aşırı ilgi, aşırı disiplin ve denetim altında olma sebebiyle, kişilerin bireyselleşmesinin engellenmesi, öz benliğinin yeterince belirlenememesi gibi etkenler sayılabilir. Bunların yanında diğer kişilik bozukluklarındaki gibi, genetik nedenler, şiddet, anne ve babanın ayrılması, cinsel istismarlar gibi nedenler sayılabilir. Kadınlarda daha fazla görülmektedir.

Borderline kişilik bozukluğunun tedavisi nasıl yapılır?

Hastalığa psikiyatrik bozukluklar eşlik edebilir. Bunların olması halinde antidepresan, antipsikotik ya da duygu durum düzeltici psikofarmakolojik tedaviler yapılabilir. Kişilere psikoterapi uygulamak hem hastaya hem de psikoterapistlere bazen zor gelebilir. Çünkü hastalar terapistten karşı transferans beklentisi içinde olurlar. Kendilerinde bulunan özellikleri terapistte de ararlar. Sürekli olarak onaylanmayı isterler. Psikoterapistin yapacağı şey, karşı transferans yapmamak olmalıdır. Yapmış olsa da bunu nasıl atlattığını örneklerle açıklamalıdır. Hastaların reddedilmeye ve eleştirilmeye karşı duyarlılığın azaltılması, kendini nasıl kontrol etmesi gerektiğini hedefleyen terapiler fayda sağlayacaktır. Uygulanacak tedaviler oldukça uzun sürecektir. Burada kökten gelen bozuklukları gidermek hedeflenmektedir. Bazı durumlarda hastalar tedaviyi bırakacaklarını söyleyip, bir süre sonra yeniden tedaviye başlayabilir. Bu durumda terapistin rencide edici sözler duymaya hazırlıklı olması gerekir. Hastalarda öz kıyım durumu bulunuyorsa, hastanede tedavi görmeleri daha uygun olacaktır. Hastalığın tedavi edilebilmesi hastanın uyumu ve iyileşmeyi gerçekten istemesi ile orantılıdır. İyileşmeyi isteyen hastaların tedavisi daha hızlı olacaktır. Hastalar arasında aynı yaklaşımda olanlarla grup terapisi uygulamakta faydalı olacaktır. Bu hastalığı olan kişilerde birtakım savunma mekanizmaları bulunabilir. Bunlar yer değiştirme, yansıtma, inkâr etme gibi durumlardır. Bunların öğrenilerek, terapilerde kırılması gerekir. Bu aşamadan sonra kişinin farkındalık kazanması ve iç görü çalışmaları yaparak, tedavi daha rahat yapılır.
" } ] }