{ "title": "BunaltI", "image": "https://www.psikolojik.gen.tr/images/bunalti.jpg", "date": "19.01.2024 09:55:53", "author": "Serin Maide", "article": [ { "article": "
Bunaltı, yani anksiyete kişilerin normal bir yaşam süremeyeceği kadar yoğun yaşanan bedensel değişimler, uyanıklık artışı, kendini kötü hissetme gibi duygulardan oluşan karmaşık bir duygu durumdur. Bunaltı korkuya benzer olmasına rağmen, korku akut, bu süreğen bir duygu durumdur. Bunu sebebi belli olmayan bir tedirginlik olarak tanımlayabiliriz. Kişilerin dış dünyaya uyum göstermesi için verdiği koruyucu tepkidir. Denetimden çıktığında kişilerin işlevselliğini azalttığından, farklı bozukluklara sebep olabilir. Kendini fiziksel olarak değişik belirtiler vererek belli eder. Hastalar başına kötü bir şey geleceğinden, rezil olacağından ya da komik bir duruma düşeceğinden çekindiğinden belirsiz ve tanımlanamayan bir gerginlik hissedilir. Kişilerde duygusal açıdan korku ve panik hissine sebep olur. Olayları olumsuz tarafından ele alma ve moral açısından alt seviyede olma barizdir. Hastalar bu durumda bunaltıya neden olan etkenden kaçma eğilimi gösterir. Bunaltının diğer özelliği ise kas geriliminin kendisini baş ağrısı olarak dışa vurmasıdır. Bunun yanında sırt ve omuz ağrısı ya da sertlik nedeni olabilir. Kas gerginliği kişileri sağlıklı bireylerden ayıran önemli bir özelliktir.

Bunaltı fiziksel belirtileri nelerdir?
Bunaltı psikolojik belirtileri nelerdir?

Hastalarda elem, kaygı, endişe, huzursuzluk, sinirlilik, tahammülsüzlük, kolay irkilme ve korku, kötü bir haber alma korkusu, ölüm korkusu, heyecan, çıldırma hissi gibi belirtiler gözlenir.

Bunaltının ortaya çıkmasında rol oynayan ruhsal bozukluklar nelerdir?

Panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, fobik bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, saplantı zorlantı bozukluğu bunaltının ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar.

Yaygın anksiyete bozukluğunun klinik özellikleri nelerdir?

Kişiler sıkça günlük yaşamdaki olaylarda beklenenden yüksek bir kaygı yaşarlar. Düşünceleri genellikle felaket senaryoları ile meşgul olur. Olaylar karşısında hafif bir tedirginlik halinden, panik aşamasına kadar farklı yoğunlukta kaygılar yaşanır. Bu bozuklukta her durumda belli bir seviyede kaygı yaşanmaktadır. Kaygı kişilerin yaşamlarında olan bir ruh halidir. Aşırı seviyelere gelmediği sürece insanları teşvik eder. Eğer günlük aktiviteleri aksatan bir duruma geldiğinde, bu bir sorun haline gelir. Bunun mutlaka tedavi edilmesi gerekir.

Yaygın anksiyete bozukluğunun sebepleri nedir?

Bazı insanların sürekli olarak kaygılı olması henüz çözülemeyen bir konudur. Bunu etkileyen kalıtsal etkenler ve çocukluk dönemlerinde yaşanan deneyimler olduğu düşünülmektedir. Bu insanların sürekli olarak tetikte olmaları, kaygı hallerinin yanında felaket senaryolarının etkili olduğundan kaynaklanmaktadır.

Yaygın anksiyete bozukluğu tanısı nasıl yapılır?

Kişilerin en az 6 ay boyunca birçok olayda gerginlik, kaygı, üzüntü gibi duygular hissetmeli ve bunları kontrol etmekte zorlanmalıdır. Aşağıdaki belirtilerden en az 3 tanesinin bir arada olması halinde, kişilere tanı konabilir.
Yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisi nasıl yapılır?

Bu sorun tedavi edilmediği zaman, yıllarca devam ederek kişilerde yeti yitimine sebep olabilir. İleri aşamalarda hastalarda depresyon gelişebilir. Sıkıntı ve huzursuzluk hisleri alkol kullanımını arttırabilir. Bu yüzden rahatsızlığın başlangıç aşamasında müdahale edilerek, tedavi edilmesi gerekir. Tedavi amacıyla Antidepresanların kullanımı ve bilişsel davranışçı terapiler uygulanmaktadır. Yapılan terapiler 6-12 seans kadar sürer. Hastalar rahatsızlığın ne olduğu ve sebepleri hakkında eğitilerek, rahatlatılmaya çalışılmaktadır. Ayrıca stresten uzak durmaları sağlanır, stresle nasıl başa çıkacakları öğretilir. Hastalara verilecek görevlerle kaygı duydukları ve bunaltıya sebep olan etkenlerden uzak durmaları sağlanır.
" } ] }