{ "title": "Depersonalizasyon", "image": "https://www.psikolojik.gen.tr/images/Depersonalizasyon.jpg", "date": "21.01.2024 18:02:41", "author": "Tümay", "article": [ { "article": "
Depersonalizasyon, kişilerde başka bir ruhsal bozukluk olarak tanımlanamayan, yoğun şekilde sıkıntıya sebep olan bir ya da daha fazla depersonalizasyon dönemleriyle birlikte yaşanır. Yaşanan olgularda ani ve geçici özellikte bireysel olarak gerçeklik duygusunda değişimler olur. Kişi kendi ruhsal süreçlerinden ya da bedeninden ayrılma haline girer, bunları dışarıdan üçüncü bir kişi gibi izlemeye başlar. Duygularda ve zihinsel süreçte mekanikleşme olgusu yaşanır. Kişide rüyadaymış gibi bir durum gerçekleşir. Gerçeği değerlendirebilmesi ise yerindedir. Kişi bedenindeki fiziksel özelliklerin değiştiğini ve duyguların yabancılaştığını hissedebilir. Bu duyguların ifade edilmesi güç olduğu söylenebilir. Çevresini ve kendisini inkara gidebilir. Kişilerde olan bu belirtiler başka ruhsal bozukluklara bağlı olduğunda depersonalizasyon söz konusu olmaz. Bu belirtilerin yanında kişilerde yorgunluk, stres ve uyku düzensizliği gözlenebilir.

Depersonalizasyon neden olur?

Bu bozukluğun bir nörolojik sorun veya şizofreni gibi psikotik bozukluk olmadığı bilinmektedir. Bunun depresyon ya da panik bozukluğu gibi kişilerde yaşanan ruhsal bir sorun olduğu düşünülmektedir. Bu bozukluğun kişilerde ölümcül bir hastalığın sonucunda ya da trafik kazası gibi durumlardan sonra ortaya çıktığı bilinmektedir.

Depersonalizasyon tanısı nasıl konur?

Bu sorun insanlığın yaşadığı küçük ruhsal tuhaflıklardan birisidir. İnsanların yarısından fazlası geçici olarak, stresli olduğu zamanlarda bunu mutlaka yaşar. Kişi kendi gözleriyle baktığında, dünyanın kendi etrafında fakat başka bir kişinin yaşamında döndüğünü hisseder ve kopukluk duygusu yaşar. Yaptığı günlük işlerini görür, ancak bunun kendi olmadığını hisseder. Bu duygular genellikle bir dakikanın altında hissedilir. Yani görülen kişi kendini gördüğünü hisseder, ama başkasını görmüş gibi olur. Gördüğünü kendisi gibi gördüğünde, alışık olmadığı gibi kendini görür. Yani kendini görürsün ama sen kendin değilsindir. Bu duygu çoğunlukla bir dakikadan az sürer ve yaşam boyunca birkaç defa yaşanır. Ancak depersonalizasyon bozukluğu yaşayanlar için, bu kesilmeyen ve sürekli yaşanan bir duygudur. Bu his aniden gelebilir ve kişiyi terk etmeyebilir. Bunu yaşayan kişiler yarı uyuşuk ve yarı kaygılı bir şekilde yaşarlar. İç benliklerinde bir kargaşa vardır. Yaşamı bir film seyrediyormuş gibi seyretme durumu olarak bilinir. Yani bir robot ya da hayalet gibi yaşam söz konusudur. Bunların hiçbiri kişiye doğru gibi gelmez. Kişi aklını kaçırdığını ve dünyayla ilişkisini kesmiş gibi duygulara kapılır. Bütün bu olanlara rağmen, kişi normal yaşamını sürdürmeye devam eder ve çevresindeki kişilerin kendi duygularından haberi olmaz. Bu durum kişi için, yıldırıcı bir tutumdur.

Depersonalizasyon tedavisi nasıl yapılır?

Bu bozukluk genellikle kendiliğinden geçer, hasta olanlar zaman içinde düzelir. Kişi kendini gerçekle bağlantılı hissetmese de aslında gerçekle bağlantılıdır. Bu bozukluk kendiliğinden düzelme göstermezse, bu durumda psikoterapi yöntemlerden faydalanmak gerekir. Bu psikotik bir bozukluk olmamasına rağmen, antidepresanların ve antipsikotik ilaç kullanımı iyi sonuçlar vermektedir.
" } ] }