{ "title": "Depresyon İlaçları", "image": "https://www.psikolojik.gen.tr/images/depresyon-ilaclari.jpg", "date": "21.01.2024 23:48:41", "author": "Birdal", "article": [ { "article": "
Depresyon ilaçları, psikolojik bir rahatsızlık olan depresyonun tedavisi için kullanılan ilaçlardır. Günümüzde depresyon tedavisi için kullanılan ilaçların başında seçici serotonin geri alım önleyicisi olarak tanımlanan antidepresan ilaçları gelmektedir. Bu ilaçların içinde vodelax, depset, fluoksetin, zendor, citol, relaxol, prozac, secita, laira gibi ilaçlar bulunmaktadır. Bu ilaçlar doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

Depresyon ilaçlarının özellikleri ve kullanımları nasıl olmalıdır?
Antidepresan ilaçlarla ilgili yanlış bilinenler nedir?

Depresyon tedavisinde kullanılan bu ilaçların toplumda işe yaramadığı, bağımlılık yaptığı, kişilere sahte mutluluk verdiği ve ciddi yan etkileri olduğu hakkında inanışlar bulunmaktadır. Depresyon rahatsızlığının farklı klinik tablolarla yaşanması, uygulanan tedavilerdeki yanıtın farklı olması bu yanlış inanışları besleyen durumlardır. Bazı depresyon türlerinde ise tedavide başarı sağlanamamaktadır. Toplumda bu önyargıların olması görülen yan etkilerde ve başarısızlıkta antidepresanlarla ilgili genel yargılara dönüşmektedir. İlaçların uygun olmayan dozlarda ve sürelerde kullanılması yarar sağlamadığı gibi, yan etkilerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır. İlacın kesilmesinde bile, ani olarak kesme yakınmalara yol açmaktadır. İlaçların mutlaka dozu azaltılarak kesilmesi gerekir. Tedavinin erken bitirilmesi depresyonun yeniden yaşanmasına yol açacağından, bundan ilaçlar sorumlu tutulmaktadır. Toplumda bunun gibi sebeplerden dolayı antidepresanlar hakkında yanlış inanışlar bulunmaktadır. İlaçların birer mutluluk hapı olarak değerlendirilmesi de yanlıştır. Bu ilaçlar insanları tedavi etmekte ve onları normal hallerine döndürmektedir. Aslında kişi olması gereken haline dönmektedir. Bu nedenle depresyonda olmadığından dolayı kendini mutlu hissetmektedir. İlaçların aniden kesilmesi kişide depresyonu yeniden ortaya çıkaracağından, mutluluğun sahte olduğu inancını yaratan bir etken olarak görülmektedir. Bunun yanı sıra kişilerin bu hastalığın psikolojik yollarla veya sosyal girişimlerle tedavi edilmesi gerektiğini düşünmesi, ilaçların sahte mutluluk verdiği görüşünü etkilemektedir. Ancak psikoterapi ile sağlanacak iyileşme bile beyinde olan biyolojik düzeneklerle alakalıdır. İlaçların bağımlılık yaptığı yolundaki inanışlar ise bunların içeriğinde uyuşturucu olduğu kanaatinden kaynaklanmaktadır. Fakat ilaçların içinde böyle maddeler bulunmamaktadır. İlaçların erken kesilmesi sırasında yaptığı etkiler bu önyargıları desteklemektedir.
" } ] }