{ "title": "Fedakârlık", "image": "https://www.psikolojik.gen.tr/images/Fedakarlik-44.jpg", "date": "27.01.2024 08:16:10", "author": "emine kedici", "article": [ { "article": "
Fedakârlık, sevdiğimiz insanlar mutlu olsun diye onların her isteğini bazen isteyerek bazen de mecburiyetten kendimizden ödün vermek pahasına yerine getirmek tabiri caiz ise kendi rahatımızdan, isteklerimizden vazgeçmektir.

Fedakârlık, insan oğlunun fıtratından kaynaklanır ki bu durum yapılan araştırmalarla da ispatlanmıştır. İnsan beyninin anatomisi, aktivitesi ve fedakârlık arasında bağlantı kurulmuştur. Buna göre insan beyninin küçük bir bölgesinin fedakârlık yapma isteğini etkilediği ortaya konulmuştur.

Sevgi emek ister deriz her zaman. Evet sevgi büyük emek ister. İnsan en büyük emeği kendinden verdikleriyle ölçebilir. Aranan ve zor bulunan çok değerli bir hazinedir fedakâr bir eş ya da fedakâr bir arkadaş. Söze geldiğinden her insan kendini fedakâr bir insan diye tanımlar ama zordur fedakâr insan olmak.

Fedakârlık kelimesinin en güzel temsilcisi kimdir diye sorulduğunda çoğumuzun aklına gelen cennetlerin ayakları altına serildiği annelerimiz gelir. Onlardan öğreniriz istemeden hem de karşılıksız vermeyi. Üstelik bu öylesine yapılmış bir fedakârlık değildir. Yüreğinin en derininden gelen verme hissiyle hiç başımıza kakmadan kepçeyle verip sapıyla istemeden yapar bizim için tüm yaptıklarını. Annelerimiz bizim için nelerinden fedakârlık etmiş bir sayalım desek hepimizin söyleyeceği çok özel fedakârlık hikayeleri çıkar. Yemeyip yediren, giymeyip giydiren, düzeni bozulmasın diye kendi rahatından taviz veren, yaşlı bir nine olduğunda dahi hep evladım diyen v. B.

Bir insanı sevmek zor değildir. Asıl olan şey bu insan için nelerden vazgeçebildiğindir. İş lafa gelince hepimiz seviyorum deriz ama vefa göstermediğimizde sevgi yavan kalır.

Kendimizden bile ödün vererek uğruna her türlü fedakârlığı yaptığımız kişi bazen eşimizdir bazen de çok sevdiğimiz arkadaşımız ya da ailemizdir. Onlar için olmayanı oldururuz. Çünkü onları çok severiz ve onlar bizim yaşama sebebimizdir. Eğer sevgimizin içini fedakârlık ile doldurmazsak sevdiklerimize sevgimizi ispat etmenin de en güzel yolunu kaybetmiş oluruz.

Fedakârlık ölçüsü ne kadar olmalıdır?

Bu konuda hep annelerimizi örnek alırız ama her duyguda olduğu gibi fedakârlık konusunda da dengeyi korumamız gerekmektedir. Hani bir söz vardır “fazla fedakârlık vefasızlık getirir” diye. Çok sevdiğimiz insanlar bile olsa bazen hayır diyebilmeliyiz. Bu hayır sözcüğünü ruh ve beden sağlığımız için kendimize borçluyuz. Aksi takdirde hem insanların bize hem de bizim kendimize olan saygınlığımız zamanla kaybolur. Hatta bir süre sonra insanlar bize cepteki insan muamelesi bile yapabilir. Çok vererek karşılığında sıfır beklentide olmak insanları kolay elde etmeye bedavacılığa iter ve bizim sevgimizi kazanmak için çaba sarf etmeyi dahi gereksiz görmelerine neden olabilir. Ancak anneler yine evlatları için fedakârlıkta sınır tanımazlar. Çünkü bu onların mayasına farklı işlenmiştir.
" } ] }