{ "title": "Hastalık Hastası", "image": "https://www.psikolojik.gen.tr/images/hastalik-hastasi.jpg", "date": "18.01.2024 23:20:09", "author": "Jülide", "article": [ { "article": "
Hastalık hastası, bu özelliğe sahip olan kişiler vücutlarında olan semptomları yanlış yorumlar ve bunlara bağlı olarak ciddi bir hastalığı olduğu hakkında düşüncelere sahip olurlar. Bu rahatsızlık tıpta hipokondriyazis olarak tanımlanır. Kişilere yeteri kadar tıbbi değerlendirme yapılıp, güvence verilmesine karşın yine de bu düşüncelerden kurtulamazlar. Vücuttaki normal çalışmalarla ilgili belirtilere anormal anlamlar yüklenmekte ve bunları hastalık belirtisi olarak görmektedirler. Örneğin terleme, kalp atışı, öksürük, kabızlık, esneme gibi belirtileri kalp krizi, kanser gibi hastalıklara yormak hastalık hastası olan kişilerin özellikleridir. Bu kişiler aynı anda tek bir organa ait olan hastalıktan kuşku duyabileceği gibi, birden fazla organla ilgili hastalıklardan kuşku duyabilirler.

Hastalık hastası olan kişilerin özellikleri nelerdir?

Kişilerin düşünceleri hastalıklardan kuşku duymak, kaygılanmak ve hastalıklara tanı koymak gibi saplantılarla doludur. Vücutlarında bozukluk, ağrı gibi durumların olup, olmadığını anlamak için bu bölgelere dokunur ve bastırırlar. Ellerini bedenlerinde kalbin üzerinde, göğüste tutabilirler. Sürekli nabızlarını kontrol eder, ağrılara karşı hassas olurlar. Göğüslerinde olacak kas ağrısını hemen kalp hastalığına yorarak, duydukları kuşkuları kendileri doğrularlar. Dışkı ve idrarlarındaki renk ve koku değişimlerini sürekli kontrol altında tutarlar. Gaz sancısında bağırsak hastalıklarını düşünürler. Bu kişilerin aklı sürekli olarak hastalıklarla dolu olduğundan, başka işlerle ilgilenmeye vakit bulamaz, ilişkileri kısıtlanır ve devamlı olarak kaygı ve bunaltı içinde yaşarlar. Bu özelliği olan kişiler tıbbi yayınları ve ilaçları yakından takip etme özelliğine de sahip olurlar. Bu kişinin hastalıklar için doktorla yarışmasına, psikiyatriste gönderildiklerinde kendilerinde bedensel bir hastalık olduğu hakkında ısrarcı olmalarına neden olur. Bunun kanıtlamak adına çok sayıda doktoru gezerek, gereksiz yere masraf yaparlar. Bir insan gerçekten hasta olduğunda hem hastalığını hem de diğer konuları düşünür. Doktorun hastalığı konusunda verdiği güvencelerle rahatlar ve bu güvencelere inanırlar. Hastalık hastası olan kişiler ise bu güvencelere inanır gibi görünse de yine başka doktorları dolaşmaya devam eder. Bu kişilerde depresyon fazla görülen bir durumdur. Buna yakalandıklarında uyku bozukluğu, erken yorulma, isteksizlik gibi belirtiler gösterirler. Kendilerini bu duruma daha fazla inandırdıkları için daha fazla yatakta olurlar, ağır işlere girmezler ve hastalıkla ilgili daha fazla düşünceye sahi olurlar. Sıkça bu hastalıkla ilgili check up, MR, ultrason gibi tetkikler yaptırırlar. Bu gelişmeler kişinin toplumda ve iş yaşamında işlevselliğini kaybetmesine neden olur.

Hastalık hastalığı hangi rahatsızlıklarla belirti verir?

Bu rahatsızlığın belirtileri şizofreni, depresyon ve anksiyete bozukluğunda sıkça görülür. Depresyon sırasında insanlar bedenlerini daha fazla dinlerler. Bu yapılan muayene sırasında hastadaki isteksizlik, uyku bozukluğu, karamsarlık gibi belirtilerle kişiye depresyon tanısı koyulana kadar devam eder. Anksiyete bozukluğunda belirli dönemlerde somatik şikâyetler, bunaltı ve panik durumları eklenir. Kişi bedensel hastalıkla aşırı şekilde uğraşmaz. Hastalar değerlendirildiğinde bedensel uğraşlardan önce uzun süre sıkıntılı bir dönem yaşadıkları belirlenebilir. Bunlar arasında aile sorunları, işle ilgili problemler, ekonomik sorunlar ağır basar.

Hastalık hastalığı nasıl oluşmaya başlar?

Belirli rahatsızlıkların dışında doktorların hastalara olan yaklaşımı bu sorunun oluşmasında ve devam etmesinde etkili olduğu belirlenmiştir. Muayene sırasında hastaya yanlış bilgiler aktaran, kuşku duymasını sağlayıcı bilgiler veren doktorlar, buna yatkın olan kişilerde hastalık hastalığının gelişimini sağlayabilir. Doktorların farklı muayeneler yapması, ilaçları değiştirmesi bu sorunu pekiştirebilir. Kalbinden soru yaşayan kişilere, kalbi destekleyici olduğu bilinen bir ilacın verilmesi rahatsızlığın ön plana çıkmasına neden olabilir. Toplumda bu tarz hastalar genellikle evhamlı olarak bilinir. Bu kişilere her zaman hastalığı olmadığı söylenir. Bunların etki etmediği kişilerden, çevresindekiler zamanla bıkabilir. Bu durum sorunun daha fazla büyümesine neden olur.

Hastalık hastalığı kimlerde daha yaygındır?

Bu rahatsızlığın yaygınlığı ve sıklığı hakkında kesin bilgilere henüz ulaşılamamıştır. Kadınlar ve erkeklerde bu sorun eşit oranda görülmektedir. Belirtiler herhangi bir yaşta başlayabilirse de en fazla 20-30 yaşları arasında belirti vermektedir. Bu sorun gelişmekte olan ülkelerde daha yaygın olarak görülmektedir. Bu kişiler arasında hastaneye başvuranların oranı %4-6 seviyesindedir. Hastalarda psikiyatrik tedaviye karşı bir direnç bulunmaktadır. Bu nedenle öncelikle hasta ve psikiyatrist arasında ittifak sağlanmalıdır.
" } ] }