{ "title": "Milliyetçilik", "image": "https://www.psikolojik.gen.tr/images/Milliyetcilik-14.jpg", "date": "20.01.2024 18:13:55", "author": "Fatih tanış", "article": [ { "article": "Milliyetçilik, bir milletin dil, tarih ve kültür bağlarını oluşturan, yaşama ve ilerleme amacının toplum ve insanlığın gelişmesini katkıda bulunan bir görüştür. Milliyetçilik kavramı, 19. Yüzyılda başlamış ve 20. Yüzyılda dünya üzerinde tam hakimiyet sağlayarak sömürge anlayışını beraberinde getirmişti. Atatürk'ün milliyetçiliğine göre, sadece aynı dili konuşanlar ya da aynı ırktan gelenlerden oluşmaz. Belirli bir fikir etrafında birleşmek, aynı duygu ve düşünceleri hissederek oluşturulan topluluklardır. Milliyetçilik kavramı bazım kesimlerce farklı şekilde tanımlanmıştır. Örnek olarak Anthony D. Smith‘e göre, yaşanılan çağın ruhunu yansıtıp, fikir ve sembollerle bağlantılı olduğunu savunur. Ernest Gellner ise mevcut bir kültürün gerisine uzanıp, geçmiş bir kültürü keşfetme ve kurma eylemini ileri sürer. Eric Hobsbawm düşüncesine göre, farklı bir düşünce ileri sürerek milliyetçiliği farklı yöntemlerden bahsetmiştir. Bunlar, yaygın öğretimin olması, ulus anıtlarını etrafında yapılan sembol birlikteliği ve bütünleştiren törenler olarak belirtmiştir.

Milliyetçilik tarihçesi

Bilindiği üzere milliyetçilik kavramı Fransız devrimiyle kapitalist ve sömürgeciliğe karşı çıkmış olup zulüm ve esir hayatından kurtularak bağımsızlığa uzanan bir mücadelenin sonucunda ortaya çıkmıştır. Yapılan bu mücadele sonucunda krallıklar, imparatorluklar çarlıklar ve padişahlıklar yıkılarak eşitliğe, adalete, özgürlüğe ve bağımsızlığa uzanan değerler ortaya çıkmıştır. Her ne kadar sömürgeci yapılardan kurtulmuş olunsa da başka bir zulmün habercisi olan burjuva iktidarına karşı boyun eğmek zorunda kalmıştır. Her ne kadar bu olumsuz durumlar meydana gelse de eşitlik, adalet, özgürlük ve bağımsızlık gibi kavramlar gelecek dönemler için umut taşımaktadır.

Türkiye'de milliyetçilik

Türkiye'de milliyetçilik kavramı farklı anlaşılmış ve yanlış anlaşılmıştır. Atatürk, milliyetçilik kavramıyla ilgili olarak görüşler belirtmiştir. Aynı toprak parçası üzerinde yaşayan farklı milletlerin bir arada ortak yaşamlarını sürdürmelerine olanak sağladığında bu, farklı milletlerin tek millet olarak kabul edilmesidir. Dil, soy, dil ve kültür birlikteliği olduğu halde bir devletin sınırlarında dışında yer alan halk ile söz konusu devletin birleşmesi fikrine dayanır. Atatürk'ün milliyetçilik anlayışı, birleştiricidir, barışçıldır, bağımsızlığı savunur ve gerçekçidir. Türk milliyetçiliği, müspet hareket etmeyi, korumayı, kardeşçe yaşamayı ve hoşgörü esaslarına göre şekillenir. Türk milliyetçiliği geçmişte olduğu gibi geleceğe yönelik zayıf kalan toplulukları ırk, dil, din ve kültür fark etmeksizin kendi himayesi altına alır.

Etnik milliyetçilik

Milli benliği oluşturan, kültür, tarih ve ülkü birliği ve biz duygusu yerine, boy, aşiret, mezhep, kabile gibi görüşleri savunan görüşlerdir. Küçük grupların kültürlerini inkâr ve asimilasyonu etnik milliyetçiliğin gelişmesine neden olmuştur. Kendinden olmayanı kabul etmeme durumudur. Dünya üzerinde Avrupa ülkelerinin süregelen etnik, ayrımcı milliyetçiliği eskiden olduğu gibi hala süregelmektedir. Özellikle Asya ve Arap ülkelerinden Avrupa'ya yapılan göçler ve en son Suriye göçmenlerine yapılan insan dışı muameleler bunun en bariz göstergesidir. ABD'nin Ortadoğu sömürge politikası ve barbarlığı duymayan görmeyen kalmamış. Bunlar hepsi etnik, ırkçı milliyetçiliğin doğurduğu birer etkendir.

Milliyetçiliğin zararları nelerdir?
" } ] }