{ "title": "Sinestezi", "image": "https://www.psikolojik.gen.tr/images/sinestezi.jpg", "date": "20.01.2024 10:36:34", "author": "Evran", "article": [ { "article": "
Sinestezi, bir duyuyu başka bir duyu ile algılamak anlamını taşımaktadır. Yani beynin duyduğunu zihin görsele çevirmekte, Görülen şeylerde seslere dönüştürülerek algılanmaktadır. Bu rahatsızlıkta sesler koklanmakta, şekiller tadılmakta ve renkler duyulmaktadır. Vücut böyle bir mekanizma işletmektedir. Bu hastalığa yakalanmış olan kişiler gazete okurken kelimeler renklere dönüşüyor, müzik dinlerken havai fişek gösterisi oluşuyor. Gökkuşağına bakarken sesler duyuyorlar, kapı çalındığında etrafında şekiller görüyorlar. Bunlar sinestezi hastalığı olan kişilerin yaşamında olanlar. Yunanca bir kelime olan sinestezi, birleşik duyu anlamını taşır. Hastalarda bir duyu otomatik olarak diğer duyguyu uyarıyor.

Sinestezi çeşitleri nedir?
Sinestezi bazen etkilen duyular ile kategorize edilmektedir. Renk grafem sinestezisi, rakam formu sinestezisi, ses renk sinestezisi, ses dokunma sinestezisi gibi gruplara ayrılmaktadır. Hastalıkta sadece duyular değil, algılarda birbirine karışabilir. Hastalar salı gününü dürüst, 3 sayısını sinirli, B harfini mutsuz olarak algılayabilir.

Sinestezi hastalarının verdikleri tepkiler nedir?

Hastaların deneyimleri duyuların farklı olması nedeniyle çeşitlilik içerse de yapılan araştırmalar hastaların çocukluk ve yetişkinlik dönemindeki davranışların benzer olduğunu belirlemiştir. Çocuklukta ceza alma korkusu nedeniyle durumunu saklayan kişilerin, yetişkinlik döneminde doktorun durumu belirlemesiyle kendilerini anladığı belirlenmiştir.

Sinestezi hastalarındaki ortak özellikler nelerdir?

Hastalığa yatkın bir kişilik yapısı bulunmamaktadır. Ancak kadınlar erkeklere göre bu rahatsızlığa yakalanmakta daha yatkın bir cinsiyettir. Uzmanlar bunu rahatsızlığın geninin X kromozomu üzerinde taşındığını düşünmektedir. Buna etken olan düşünce hastalığın anneden oğula, babadan kıza, anneden kıza geçerken, bugüne kadar babadan oğula geçişinin sadece iki defa saptanmış olmasıdır. Hastalarda matematik zekâsının ve uzamsal zekânın düşük olması, rahatsızlığın beynin sol yarım küresiyle ilgili olduğunu düşündürmektedir. Beyin görüntüleme ile hastalarda hipokampüsün ve Limbik korteksin normal kişilerden daha etkin olduğu da tespit edilmiştir. Hastalardaki bu gibi durumların olması, rahatsızlığın henüz tam olarak aydınlatılamamasına rağmen, sanatsal alanlarda başarılı çalışmalar yapmasına sebep olmaktadır. Tarihte ünlü müzisyenler, ressamlar, şairler bu tür sinestezik deneyimler yaşadıklarını belirtmişlerdir. Günümüzde tüm gelişmelere rağmen, sinestezi nöroloji hastalıklar arasındaki gizemini korumaktadır. Ancak hastalığın genetik yatkınlık sonucu oluştuğu düşüncesi yaygınlaşmıştır.

Sinestezi tanımı için gerekli olan kriterler nedir?
" } ] }