{ "title": "Şizofreni Tedavisi", "image": "https://www.psikolojik.gen.tr/images/sizofreni-tedavisi.jpg", "date": "19.01.2024 07:53:24", "author": "Bikem", "article": [ { "article": "
Şizofreni tedavisi yapılsa da birçok hastanın tamamen düzelemediği görülür. Şizofreni hastaların hayat şartlarını zorlaştıran, iletişimi zora sokan bir rahatsızlıktır. Bu hastalar bilinenin aksine aniden saldırgan davranışlar göstererek, çevrelerine zarar vermezler. Hastalığın erken yaşlarda ortaya çıkması beyin ve kişilik yapısında daha fazla hasara yol açabilir. Bu sebeple hastaların kontrol altına alınarak, tedavi edilmesi önemlidir.

Şizofreni tedavisi nasıl yapılır?

Hastalığın tedavisi ilaçlara ve psikoterapilere dayanmaktadır. İlaç kullanımı hastalığı ortadan kaldırmaz. Ancak hastalık belirtilerini yok eder. Hastanın günlük yaşama uyum sağlamasını ve hastalığın nüksetmesine engel olur.

İlaç tedavisi: Önceki yıllarda kullanılan ilaçlar, beyindeki dopamin nörotransmitterin etkilerini azaltmaktadır. Hastaların hastane dışında kalarak, toplum içerisinde kalmasını sağlayan ilaçlar, pozitif semptomların tedavisinde kullanılmaktaydı. Bunların negatif semptomların ya da duygu durum semptomlarının üzerine fazla bir etkisi yoktu. Bazı hastalar ilaç tedavisine hiç cevap vermeyebilir ya da az verebilir. Bu nöroleptik ilaçların yan etkilerine karşı, başka ilaçlar kullanılabilir. Yan etkilerden rahatsız olan hastalar, ilaçları hiç kullanmayabilir. Buda semptomların yeniden oluşmasını sağlayabilir. Son yıllarda kullanılan ilaçlar ise daha az yan etki yapmaktadır. Bu ilaçlar antipsikopatik ilaçlardır. Bunlar dopamin ve serotonin etkisini yok ederek, geniş bir alana etki etmektedir. Psikozun tedavisine etkili olarak, hastalıkta bazı negatif semptomların tedavisine fayda sağlamaktadır. Bu ilaçlarla tedavi edilen hastalar, düzelme göstermektedir. Bazı hastalara ise ilaçlar fayda sağlamamakta ya da ilaca gereksinim duymamaktadır. Bu hastaları tedaviden fayda sağlayan hastalardan ayırmak çok zordur. İlaçların bağımlılık yaratmasından ve yan etkilerinden çekinen hasta ile yakınları ilaçları kullanmak istemezler. Ancak bu ilaçlar bağımlılık yapmamaktadır. İlaçların kullanımı hastaların iradelerini kullanmalarına engel de olmazlar. Antipsikopatik ilaçlar hastaların yaşamla mantıklı bir şekilde başa çıkmalarını sağlamaktadır. Akut bir ataktan çıkan hastanın, sonraki ataklarını azaltmaktadır. İlaçla kesildiğinde yeniden ataklar görülebilmektedir. İlaçların kullanılmasına devam edilmesi, tekrarları ve atak sıklığını azaltacaktır. Şiddetli semptomlarda yüksek dozlarda ilaç kullanılabilir. Semptomların şiddetinin düşmesi ve yeniden artış göstermesi halinde geçici olarak da doz artışı yapılabilir. İlaçların kesilmesinde veya düzensiz kullanılmasında semptomların yeniden ortaya çıkması mümkün olduğundan, ailelerin ve doktorun iş birliği yapması önemlidir. İlaçların verilen dozda alınması, doktor ziyaretlerinin atlanmaması ve tedavinin izlenmesi gerekir. Böyle hareket edildiğinde hastaların yaşam kalitesi daha iyi olmaktadır. Bu ilaçlarında ağız kuruluğu, sersemlik, titreme, huzursuzluk, bulanık görme gibi yan etkileri bulunmaktadır. Bunlar dozun azaltılması veya yardımcı ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Her hastada görülen yan etkiler ve ilacın faydası farklı şekillerde olabilir.

Psikoterapiler ile yapılan tedaviler: İlaçlarla yapılan tedavi psikotik semptomları hafifletirken, davranışsal bozukluklara fayda sağlamamaktadır. Hastalar motivasyon, iletişim, başkalarıyla ilişki kurma ve bunu sürdürme zorlukları yaşamaktadır. Bu hastalığa yakalanan kişiler tam kariyer edinme aşamasında olduklarından, eğitim ve çalışma hayatında başarıyı yakalayamazlar. Psikoterapiler bu psikolojik, meslek ve sosyal sorunların çözümünü sağlamaktadır. Bunun için pek çok psikososyal tedavi yolu bulunmaktadır.
" } ] }