Anksiyete ya da endişe deneyimlenen kaygı, korku, gerilim, sıkıntı şeklidir Canlıların dış ortama uyum çabasında koruyucu bir detaydır Kontrol dışına çıkıp kişinin işlevselliğini aksattığında anksiyete bozuklukları olarak incelenir Psikiyatride bir grup hastalığın genel ismidir.

Terleme, titreme, çarpıntı vs. Gibi fiziksel belirtileri vardır. Başına kötü bir şey geleceğini düşünme, rezil olmaktan ya da komik duruma düşmekten korkma gibi düşünsel fakat çoğu kez sebebi belirsiz, tanımlanamayan bir gerginlik halidir.

Anksiyete, genelde kavramsal, somatik, duygusal ve davranışsal bileşenlere sahip olmak şeklinde tanımlanır. Kan basıncı ve kalp atışının artması, terleme, ana kas gruplarına ani kan akışının hücum etmesi sebebiyle kaslarda gerginlik, bağışıklık ve sindirim sistemi fonksiyonlarının yavaşlaması gibi fiziksel etkileri vardır. Bunlara ek olarak mide bulantısı, el ve ayaklarda soğukluk, titreme, üşüme hissedilir.

Duygusal bakımdan ise hastalık korku ve panik hissine sebep olur. Kişi her şeyi olabilecek en olumsuz yönüyle ele alır, moral seviyesi en alt seviyededir. Davranışsal olarak ise hasta, anksiyete kaynağından kaçma yönelimi gösterir. Yine de anksiyeteden sadece patolojik bir durummuş gibi bahsetmek hata olur. Bu his, korku, kızgınlık, üzüntü ve mutluluk gibi duygularla beraber gelen, insanoğlunun hayatta kalmasıyla bağlantılı temel hislerden birisidir.

Anksiyete tedavisi en az bir yıllık ilaç tedavisi şeklinde ilerler. Bunun yanında derin nefes alıp, vermek endorfin salgılanmasına sebep olduğu için hastaları rahatlatır. Masaj, aromaterapi, telkin benzeri yöntemlerin de işe yaradığı bilinmektedir.

Anksiyete bozukluğu veya kaygı bozukluğu kişinin işlevselliğini olumsuz yönde etkileyen çeşitli korku, kaygı ya da anksiyete bozukluklarına verilen genel kapsamlı bir isimdir. Bu tür bozuklukların toplumun %18'ini etkilediğine inanılmaktadır.

Anksiyete aslında herkesin zaman zaman hissettiği normal ve yaygın bir histir. Anksiyete ancak kişinin günlük hayatındaki işlevselliğini olumsuz yönde etkilemeye başladığı zaman problem olarak kabul edilir. Anksiyetenin tanısı için aşağıdaki ölçütler kullanılabilir:

- Kişinin anksiyete nedeniyle meslek ve aile yaşamında güçlüklerle karşılaşması.

- Arkadaş, komşu, tanıdık ve aile üyeleri ile olan ilişkilerde problemlere yol açması.

- Günün büyük bir bölümünde kişinin aklını düşüncelerle meşgul etmesi.

- Kişinin korku ve kaygılarını kontrol altında tutmakta güçlük çekmesi.

- bu durumun en az 6 aydır devam ediyor olması.

Anksiyete birden fazla biçimde ortaya çıkabilmektedir. Bunlardan bazıları şunlardır:

Anksiyete bozuklukları ilaç tedavisi ya da psikoterapi ile tedavi edilirler. Kullanılan ilaçlar arasında sertralin, sitalopram, fluoksetin, paroksetin ve fluvoksamin gibi selektif serotonin geri alım inhibitörleri ya da alprazolam, clonazepam ve diazepam gibi anksiyolitik ilaçlar vardır. Anksiyete için en yaygın kullanılan psikoterapi yöntemi kognitif ve davranış terapisidir. Anksiyete bozuklukları kişinin yaşamını ciddi düzeyde olumsuz etkilemeye başladığı takdirde bir uzmandan yardım almak gerekmektedir.