Antipati, empati kavramının tam tersi anlamını taşır. Modern psikolojinin inceleme alanı içinde yer alan ve nedenlerinin araştırıldığı konulardan biridir. Kişinin kendini karşısında olan kişinin yerine koyması anlamına gelen empatinin zıttı olan kavram, farklı durumları tanımlamak için kullanılmaktadır. Davranışlarda olan olumsuzluklar ve negatif tutumdaki düşünceleri de kapsayan antipati, uzlaşmazlık durumunu korumaya yönelik davranış ve düşünce halidir. İnsanın günlük yaşamdaki iletişim kurduğu kişilerle uzlaşmasını sağlayan empatinin zıttı antipati haksız şekilde karşıt tutum takınmayı ifade eder. Karşıt olma psikolojik anlamda sizin oluşturduğunuz etki alanı kadar karşıt etki yaratma düşüncesinin eseridir.

Kişilerin antipatik düşünce biçimleri ve davranışları günümüzde pek çok araştırmaya konu edilmiş ve kişilerin bu türde tutumlara neden giriştiği anlaşılmaya çalışılmıştır. Eşgüdümlemeden uzak bir düşüncenin oluşmasıyla, kişinin düşünceleriyle tam olarak zıt bir görüş benimseme antipati düşüncenin temelini oluşturmaktadır. Kişinin iletişim içinde olduğu kişilerin davranış ve düşünceleriyle zıtlık yaratacak bir tutum takınmasına sebep olan antipati, bu şekilde uzlaşmazlık durumunun oluşumunu sağlar. Bu konuda yapılan araştırmalar, antipatik kişilerin niçin uzlaşmazlık haline girmeye çalıştığını anlamak için yapılırlar.

Psikiyatri alanının yakından ilgilendiği antipati, insanların sosyal yaşamını derinden etkileyen ve daha sonraki dönemlerde ciddi ruhsal sorunlara sebep olabilecek bir sürecin başlaması kaçınılmazdır. Antipati kapsamında yapılan eylemler terslik olarak tanımlanabilir. Bunun sebebi kişinin davranışlarının karşıdaki kişiyle zıtlaşmak için yapılmasındandır. Bu davranışsal bozuklukların dışında, düşünce olarak da antipatik etki bulunabilir. Bu kişiler ortada haklı olacağı bir durum olmamasına rağmen, sadece zıtlık olması amacıyla karşısında olan kişinin düşüncelerinin yanlış olduğunu savunurlar. Kişiler haklı ya da haksız olmalarına bakmaksızın antipatik tutum takınabilirler.

İnsanların iletişim kurarken kelimelerle ya da vücut dilleriyle belli bir etki alanı oluştururlar. Antipati kapsamındaki tutum, iletişim kurulan kişinin oluşturmuş olduğu etki alanına göre karşıt etki alanı oluşturma isteğidir. Kişi karşısındaki kişinin davranışlarını ve düşüncelerini anlamak yerine sadece zıt etki alanı oluşturmaya çabalayan kişi, antipatik yapısıyla muhalefet etmeye yönelik bir tutum izler. Kendi davranışları ve düşünceleri için geçerli sebepler üretmeye çabalarken, karşısındakinin tutumu üzerinde düşünmez.

Empati kurabilen insanların arasındaki ilişkiler gelişir, kavga ve tartışmalar azalarak yok olur. Antipati bunun tam tersi şekilde insanları birbirinden uzaklaştırır, hatta ilişkileri kopma noktasına getirir. İnsanların arasındaki ilişkiler zayıflar, kavga ve karşıtlık insanlar arasındaki iletişim aracı haline gelir. Fakat kişilerin empati yeteneği geliştikçe, antipati durumu azalma gösterir. Bunun tersine davranışlarda ise kişinin empati yeteneği azalır.