Manik depresif, kişinin depresyon, mani, hipomani ve duygudurum bozukluklarının sınıfını belirleyen tanısal bir kategoridir. Rahatsızlık bipolar bozukluk, iki uçlu duygudurum bozukluğu olarak da anılır. Bu rahatsızlıkta kişinin duygu hali maniden depresyona doğru gidip gelmektedir. Bunlar yaşandığında hasta kendini huzursuz ya da aşırı mutlu hisseder. Kişinin duygularında meydana gelen dalgalanmalar saatler sürebileceği gibi, aylarca da sürebilir. Sağlıklı olan kişileri etkilemeyen durumlar, bu hastalarda hayatı tehdit eden seviyelerde olabilir. Rahatsızlık genellikle genç ergenlerde görülmektedir. Psikiyatri kliniklerinde tedavi gören hastaların çoğunluğu manik depresif hastasıdır. Hastalık tedavi edilebilir olmasının yanında, ataklarının yıkıcı olması, hastaya ve çevresine zarar vermesi tedavinin önemsenmesi gerektiğinin önemini anlatır. Yaşam boyu süren bir rahatsızlık olması, dönemsel ataklar yaşanması, hastaların tedavi altında olmasının faydalı olacağına işaret eder. Tedavi altındaki hastalarda ataklarda düzelme gözlemlenmektedir. Bu yüzden erken teşhisin ve tedaviye başlanmasının büyük önemi vardır. Hastaların çoğunda sıkça iş değişikliği, hesapsız hareketler sebebiyle iflaslar, biten evlilikler, madde bağımlılıkları görülür. Rahatsızlığın en kötü sonuçlarından biri ataklar sırasındaki intihar girişimleridir. Hastalığa yakalananların ilk beş yıl içerisinde bu girişimleri oldukça fazladır. Ancak bu hastaların bir kısmında olan, liderlik ve yaratıcılık vasıflarını, hastalığın neticelerinden dolayı kullanamaz.

Mani dönemindeki belirtiler: bu dönemde enerji ve aktivite fazlalığı görülür. Hastada az uyku dikkat çeker. Buna rağmen uykuya ihtiyacı olmaz. Bunun yanında hareketli ve fazla konuşur. Hastalar fazla konuştuğundan, sesleri kısılabilir, konuşmaları anlamsız hale gelebilir. Bu dönemde yaşanan olumsuzlukların yanında dikkat bozulması, mantıksız yatırımlar, aşırı para harcama isteği, cinsel istekte artış gözlemlenebilir. Kişi aşırı neşeli olsa da istediği yapılmadığı zaman sinirlenir, öfke patlamaları yaşar. İş ve okul hayatı etkilenir, sosyal uyumu bozulur. Kişide özgüven artışı da dikkat çekicidir. Eğitimi yeterli olmasa da kişi her şeye kendini uygun görür. Cesareti artar, kavgalara daha meyilli olur.

Depresif dönemindeki belirtiler: bu bozukluğun en belirgin özelliklerinden biri, iki farklı atakla seyretmesidir. Yani hastada önce mâni dönemi yaşanır, daha sonra depresyon dönemine geçiş olur. Bunun tersi bir durumda gelişebilir. Bu sebeple sıkça depresyon geçiren hastaların, mâni olasılığını ihmal etmemek gerekir. Hastalığa manik depresif diyebilmek için, iki atağın yaşanması gerekir. Bu dönem mâni dönemin tam tersi bir durumdur. Hasta içine kapanarak, dış dünyadan kopar. İştahsızlık, kilo kayıpları, iç sıkıntıları ve mutsuzluk duyguları yaşar. Hiçbir işe yaramadığını düşünerek, değersiz biri olduğunu zanneder. Bunların değiştirilmesi oldukça zordur. Hastalarda bitkinlik ve fazla uyuma belirtileri görülür. Bu dönem oldukça zorlu olduğundan ve intihar girişimi olabileceğinden, acilen tedaviye başlamak gerekir.

Hastalığın tedavisi için dört farklı dönem bulunmaktadır.