İletişim, insan hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak, her şeyde olduğu gibi, konuşmada da aşırıya kaçmak zararlıdır. Atalarımızın "Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz" atasözü, aslında az konuşmanın bir erdem olduğunu vurgular. Günlük yaşantımızda, yerli yersiz konuşmalar nedeniyle iletişim eksiklikleri ortaya çıkar. İnsanlar çoğu zaman dinlemeden konuşma eğilimindedir. Sevmedikleri birisi konuşurken, ön yargılı bir şekilde karşı tarafın tezlerini çürütmeye çalışırken, sevdikleri birisi konuştuğunda ise onaylayıcı konuşmalar yaparlar. Hata yapmak istemeyen kişiler az ve düşünerek konuşmalıdır. Az Konuşan Kişilerin Özellikleri Az konuşan insanlar, konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarında konuşmazlar. Bu, onların bilgisiz olduğu anlamına gelmez; aksine, iş veya uzmanlık alanları dışındaki konularda fikrini açıklamaktan kaçınırlar. Bilinçsizce konuşan kişiler ise sapla samanı birbirine karıştırır. Az konuşan kişilerin ortak özelliklerinden biri zekâlarıdır. Örneğin, Albert Einstein 11 yaşına kadar hiç konuşmamıştı. Az konuşan kişiler düşüncelerini kolay kolay belli etmezler. Çevremizdeki insanları dikkatlice gözlemlersek, konuşan kişilerin gerçekten dinlenip dinlenmediğini fark edebiliriz. Çoğu insan, konuşma sırası geldiğinde sadece kendi söyleyeceklerini düşünür. Yapılan araştırmalara göre, kadınlar erkeklerden daha fazla konuşur. Uzmanlar, bunun duygusal zekâ ile ilgili olduğunu ve konuşmanın insanlarda mutluluk hormonu olan endorfin salgıladığını belirtirler. Bu nedenle, insanlar karşısındakinin dinleyip dinlemediğine bakmaksızın konuşurlar. Ancak, konuşma arttıkça hata yapma olasılığı da artar. Az konuşan insanlar egolarından arınmış kişilerdir. Onların, diğer insanlar üzerinde egemenlik kurma kaygısı yoktur. Oysa çok konuşanlarda sürekli bir gösteriş ve kürsü merakı vardır. Unutulmamalıdır ki, karşınızdaki kişi sizi sadece kırmamak için dinliyor olabilir. Güzel bir şarkı olmadıkça, kimse kimseyi uzun süre dinlemek istemez. Az Konuşmanın Faydaları Karşınızdaki kişinin düşüncelerine saygı duyarak az konuşmak, insanlar nezdinde saygınlığınızı artırır. Düşüncelerinize önem verilmesini istiyorsanız, az ve öz konuşun. Konuşma anında sadece önemli olan şeyleri dile getirmek gerekir. Az konuşmanın etkili olması için, konunun özeti ve merak uyandıracak konuşmalar yapmalısınız. Ancak, kısa konuşmalar fikirlerinizin net anlaşılmasını engellememelidir. Özellikle iş hayatında geçerli olan kurala göre, düşünmeden konuşmak boş konuşmak olarak adlandırılır. Zekânız, konuşmalarınızla orantılı olarak algılanır; eğer bilmeden konuşursanız, insanlar sizin zekânız hakkında olumsuz düşüncelere sahip olacaktır. Az konuşarak, başkalarının söylediklerini değerlendirmek için daha fazla zaman kazanırsınız ve söylenenleri tam olarak anlayabilirsiniz. |