Anne olmak, birçok kadının hayallerini süsleyen mutluluk verici bir olaydır. Ancak, annenin yaşam tarzı ve iş hayatı, gebelik döneminde ve sonrasında stresli anlar yaşamasına neden olabilir. Çoğu kadın, anne olduktan sonra kendini eskisinden daha üzgün, hüzünlü veya kaygılı hissedebilir. Özellikle doğum sonrasında annenin ruh halinde birtakım değişiklikler yaşanabilir. Doğum sonrası yaşanan bu tür belirtiler genellikle bir hafta ya da on gün içinde normale döner. Ancak, çok nadir görülen, ciddi sorunlar doğum sonrası depresyon ve psikoz olabilir. Doğumun ardından gelen bir buçuk aylık süreçte depresyon sinsi bir şekilde ortaya çıkar ve birkaç ay devam edebilir. Bazı vakalarda, bu durum bir ila iki yıl kadar sürebilir. Doğum Sonrası Depresyonun NedenleriPsikososyal Nedenler:Doğum gerçekleştiren kadınlarda hormonal değişiklikler meydana gelir. Ancak, psikososyal bozukluklar tüm doğum yapan kadınların %15'inde ortaya çıkmaktadır. Bu bozukluk, sosyal stres, çevre ile ilişkiler ve sosyal destek ile alakalı olarak gelişebilir. Anneler, yaşamlarını kendileri değil de dış faktörlerin yönettiğini düşünebilir. Bu grup anneler, depresyon açısından oldukça risklidir. Biyolojik Nedenler:Gebelik sürecinde artan progesteron ve östrojen seviyesinin doğum ile birdenbire düşmesi, doğum sonrası depresyon oluşumuna neden olabilir. Aynı zamanda, folat eksikliği de doğum sonrası depresyon için sorumlu tutulan faktörler arasındadır. Doğum Sonrası Depresyon ile Normal Depresyon Arasındaki Fark Nedir?Normal depresyonda intihar düşüncesine oldukça sık rastlanır. Ancak, doğum sonrası depresyonda intihar düşüncesi çok nadirdir. Anne, özellikle akşam saatlerinde kendini daha kötü hisseder. Doğum sonrası depresyonun iyileşme süresi normal depresyona göre daha kısadır ve annede akıl karışıklığı görülebilir. Doğum Sonrası Depresyon Belirtileri Nelerdir?
Doğum Sonrası Depresyon Hangi Yaş Grubunda Daha Fazla Yaşanıyor?Henüz yaşı küçük olmasına rağmen anne olan kadınların %30'u doğum sonrası depresyon riski altındadır. Geçmiş yaşamında depresyon problemi yaşayan kadınlarda doğum sonrası depresyon riski yaklaşık %25 civarındadır. Doğum Sonrası Depresyon Tedavisi Nasıl Yapılır?Doğum sonrası depresyonun nedeni tam olarak tespit edilememektedir. Ancak, bu sorunun tedavisi mümkündür. Depresyon çok şiddetli değilse, dinlenmek, çevreden ve aile içinden yardım almak, yürüyüş yapmak gibi basit uygulamalar ile sorun kendiliğinden ortadan kalkabilir. Ancak, depresyon şiddetli seyrediyorsa, muhakkak uzman bir kişiden yardım almak gerekir. Tıbbi olasılıkları elemek için muayene, gerekli testler, antidepresan ve antipsikotik ilaçlar reçete edilebilir. Ayrıca, bireysel ya da grup terapileri ile hastaya danışmanlık hizmeti uygun görülebilir. |
.jpg "Stres Belirtileri ve Tedavisi")
.gif "Bunama Belirtileri ve Tedavisi")
Anne olduktan sonra kendimi neden bu kadar hüzünlü ve kaygılı hissediyorum? Hormonal değişikliklerin bu kadar etkili olabileceğini hiç düşünmemiştim. Doğumdan sonra yaşadığım bu yoğun hüzün ve yorgunluk hali ne zaman geçer? Depresyon belirtileri gösterdiğimde ne tür bir destek alabilirim? Özellikle akşamları kendimi neden daha kötü hissediyorum? Genç yaşta anne olanlar olarak neden daha fazla risk altındayız?
Cevap yazSevgili Nüveyde,
Anne olduktan sonra yaşadığınız hüzün ve kaygılar oldukça yaygındır ve birçok yeni annenin yaşadığı bir süreçtir. Hormonal değişiklikler, doğum sonrası dönemde duygusal dalgalanmalara neden olabilir ve bu da kendinizi hüzünlü ve kaygılı hissetmenize yol açabilir. Doğum sonrası depresyon belirtileri yaşıyorsanız, bir uzmandan profesyonel destek almak önemlidir. Bir psikolog veya psikiyatrist ile görüşmek, doğru bir tedavi planı oluşturmanıza yardımcı olabilir.
Akşamları kendinizi daha kötü hissetmeniz de yaygın bir durumdur. Günün yorgunluğu, bebeğinizin bakımı ve hormonlarınızın iniş çıkışları bu durumu tetikleyebilir. Genç yaşta anne olanlar, sosyal destek eksikliği, finansal zorluklar ve deneyimsizlik gibi nedenlerle daha fazla risk altında olabilirler.
Kendinize zaman tanıyın ve gerektiğinde sevdiklerinizden destek istemekten çekinmeyin. Düzenli uyku, sağlıklı beslenme ve mümkün olduğunca dinlenme de bu süreçte size yardımcı olacaktır.
Sevgilerle,