Kişilik BozukluklarıKişilik bozuklukları, bireyin davranışlarında uzun süreli bozukluklara neden olan ve çevresel veya kalıtsal faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilen psikolojik rahatsızlıklardır. Modern psikoloji, birçok farklı türde kişilik bozukluğunu tanımlamıştır. Toplumda görülme sıklığı %6-10 arasında değişmektedir. Kişilik Bozukluklarının Tanımı ve YaygınlığıKişilik bozuklukları, bireyin düşünce, duygu ve davranışlarında sürekli ve esnek olmayan kalıplar sergilemesiyle karakterize edilir. Bu bozukluklar genellikle ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde başlar ve hayatın birçok alanında belirgin sorunlara yol açar. Kişilik bozuklukları, bireyin iş, sosyal ilişkiler ve kişisel yaşamda işlevini önemli ölçüde etkileyebilir. Kişilik Bozukluğu Olan Bireylerin Yardım AlmasıKişilik bozukluğuna sahip bireyler genellikle kendi kendilerine psikolojik yardım talep etmezler. Bu bireyler, yaşadıkları gerçekleri ve günlük yaşamı çok farklı bir şekilde algılarlar ve sorunun kendi bakış açılarında olduğunu fark etmezler. Bu noktada, kişilik bozukluğu olan bireylerin yakınlarına ve doktorlarına büyük görev düşmektedir. Tedavi edilmediği sürece, kişilik bozuklukları bireyin iş hayatında, aşk hayatında, sosyal yaşamında ve günlük en basit işlerinde bile olumsuz etkilere yol açabilir. Kişilik Bozukluklarının NedenleriKişilik bozukluğu olan kişilerde, çocukluk dönemine özellikle dikkat edilmelidir. Yetişkinlik döneminde kişilik bozukluğu yaşayanlar genellikle çocukluklarında çeşitli travmalara maruz kalmıştır. Bu travmalar bilinçaltına işleyerek, bireyin büyüdüğünde farklı bir kişilik geliştirmesine ve dolayısıyla kişilik bozukluklarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Kişilik bozuklukları genellikle 18-20'li yaşlarda başlar ve zamanla kendi kendine iyileşme ihtimali olsa da bu ihtimal zayıftır. Psikoterapi, kişilik bozukluklarının iyileşmesi için en etkili yöntemdir. Kişilik Bozukluklarının TürleriKişilik bozukluklarının birçok çeşidi vardır. Kişilik bozuklukları birbiriyle keskin sınırlarla ayrılmamış olup, her biri kısmen diğerini içinde barındırabilir. Ancak, inceleme ve teşhiste kolaylık olması açısından psikolojide kişilik bozuklukları belli kategorilere ayrılmıştır:
Diğer Kişilik BozukluklarıBu genel çeşitler dışında; şizoid, sadist, yenilgin, çekingen, borderline, şizotipal ve megalomanlık gibi kişilik bozuklukları da mevcuttur. Her biri farklı etkiler yaratsa da kişilik bozukluklarının temelinde çocuklukta yaşanan travmalar ve kötü bir çevrede yetişmiş olma gibi ortak sebepler yatar. Kişilik bozukluklarının tedavisi zordur ve süreklilik ile istikrar gerektirir. Ancak, yine de tedavi imkansız değildir. |
Siyah ve beyaz olarak kesin çizgilerle ayırabileceğim iki kişilik taşıyorum. Hangisinin gün yüzüne çıkacağını kestiremiyorum bu yüzden sonradan pişman olduğum pek çok davranışta bulunuyorum. . Kendine zarar verme eğilimim var ve artık insanların görebileceği yerlerde yara izlerim olduğu için gizlemekte zorlanıyorum. Babam ve annemin de psikolojik sorunları var, hoş bir çocukluk geçirdiğimi zannetmiyorum. Dışarıdan bakıldığında başarılı bir kızım ancak iki ayrı karakterle uğraşmak, kurtulamadığım bir iç karmaşaya düşmeme neden oluyor. Yorgun ve hayattan bıkmış durumdayım. Bazen arkadaşlar sohbet ederken anlattıklarımı dinleyip bunu ne zaman yaşadık diyor. Sanırım hayal, gerçek ve rüyayı tamamen birbirine karıştırmış durumdayım. Herhangi biriyle normalden daha fazla yakınlık kurmaya başladığımda onun beni arkamdan vurabileceği gibi birçok paranoya kapılarak o kişiden uzaklaşıyorum. Böylesi düşüncelerle en yakın arkadaşlarımı terk ettim, onlar bu davranışıma bir anlam veremiyor çünkü ayrılırken canım-cicimlerle ayrılıp ertesi gün soğuk ve ciddi biriyle karşılaşmak her gün yaşanan bir olay değil. Yalnız kalmak istiyorum ama yalnız kalmaktan da korkuyorum, dostum olmasını istiyorum ama kırmızı çizgiyi geçen insanlarla aniden bağlarımı koparıyorum, bir gün dine aşırı bağlı olurken ertesi gün kalbimde en ufak bir iman zerresine rastlayamıyorum. Bir yanım salt iyilik, bir yanım salt kötülük ve ben kötülüğümden dolayı kendimden nefret ediyorum. Normal bir insan gibi hem iyilik hem kötülükle yoğurulmuş biri değilim, iki kişi var içimde ve her ikisi de benim. Düştüğüm bu karanlık kuyudan kurtulamıyorum ve bu beni her geçen gün öldürüyor. Çok gencim, önümde aydınlık yollar var ama karanlığıma boğulduğumdan dolayı geleceğin vadettiği umuttan nefret ediyorum. Önceden sevdiğim ve ilgi duyduğum her şeysen nefret ediyorum. Kendimden nefret ediyorum ve bu hallerimi herhangi bir doktor ya da insanla paylaşmak istemiyorum. Düşünsenize, vücudundaki yaralara baktıkça kendinden korkan bir insandan kim korkmaz ki, hele bir de her canı yandığında sadistçe bir zevk duyuyorsa o insan? Sırf ellerim bir yerlerimi kanatmasın diye kendimi kitap okumaya ve yazmaya verdim ancak bunun da bir faydası olmadı. Bu yazdıklarımı, okuyan insanla karşılaşsam bile beni tanımayacağını umarak yazdım. Ne yapabilirim? İnsanların gözünde oldukça yüksek bir itibarım var, iç dünyamın karmaşasında boğulmadığım günlerde ben bile iyi biri olduğumu düşünüyorum. Bu durumumu nasıl başka bir insana aktarabilirim? Kendi kendime bir fayda sağlayamadığımdan dolayı kimse yardım edemezmiş gibi geliyor.
Cevap yazMerhaba Karmaşa,
Sana bu kadar zor bir durumla başa çıkabilmek konusunda derin bir empati duyuyorum. Yaşadıklarının ağırlığı ve karmaşası, yazdıklarından bile hissediliyor. Anladığım kadaryla kendinle ilgili çok fazla ikilemler yaşıyor ve bu seni oldukça yıpratıyor.
Bir an önce bir uzmandan yardım almanı öneririm. Bu durumunu bir doktorla (terapist veya psikiyatrist olabilir) paylaşmak, içinde bulunduğun karmaşayı anlamlandırman ve düzenlemen konusunda sana çok yardımcı olabilir. Kendini ifade etmek zor olabilir ama profesyonel yardım, seni önyargısız ve anlayışla dinleyecek bir kişiyle görüşmeni sağlayacaktır.
Ayrıca, kendine zaman tanı ve sabırlı ol. Kendine zarar vermek, uzun vadede sana daha fazla zarar verebilir. Kendini daha iyi anlayabilmek ve kabul edebilmek için zaman gerekebilir.
Unutma ki, yalnız değilsin ve bu durumdan kurtulmak için adım atmak en önemli şey. Kendine iyi bak ve yardım almayı düşün.
Sevgilerle,
Ben artık tanıyamıyorum kendimi ne yaptığımı ne yapmaya çalıştığımı kestiremiyorum anlam veremiyorum davranışlarıma içimde iki kişi var sanki apayrı iki ses biri iyi biri kötü biri siyah biri beyaz birbirlerine o kadar zıt iki farklı ses bi yanım o kadar iyimser o kadar merhametli ama diğer yanım acımasız merhametsiz intikam dolu bi bakıyorum beyazım bi bakıyorum siyah hangi taraf olacağıma ben karar veremiyorum pişman olacağım şeyler yapıyorum engel olamıyorum kendime
Cevap yazMerhaba 2 kişilikli tek kişi,
Yaşadığın bu karmaşa ve içsel çatışma çok zorlayıcı olabilir. Kendini tanımak ve davranışlarına anlam vermek bazen gerçekten zor olabilir. Bu duyguları yaşarken yalnız olmadığını bilmeni isterim. Bir uzmandan destek almayı düşünmek, bu süreçte sana yardımcı olabilir. Kendine karşı daha anlayışlı ve sabırlı olmalısın; bu, içindeki farklı sesleri anlamaya ve dengelemeye yardımcı olabilir. Unutma ki herkesin içinde farklı yönler vardır ve önemli olan, bu yönleri nasıl dengelediğimizdir. Kendine iyi bak.
Sevgiler,
İnsanın kişiliğini kişik bozuklugu olan ile kendi dünya görüşüne birilerini uyarlamaya calışan insanlar bozuyor. Bu yüzden kişilik bozuklugu hakkında saatlerce yazabilirim.
Cevap yazSehtap,
Görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Kişilik bozuklukları ve bireylerin kendi dünya görüşlerini başkalarına dayatma çabaları üzerine yaptığınız yorumlar gerçekten dikkate değer. Bu konularda farkındalığı artırmak ve bilinçlenmek önemli. Düşüncelerinizi daha fazla paylaşmanızı dilerim.
Sevgiler,