Pasif Agresif Kişilik BozukluğuPasif agresif kişilik bozukluğu, en çok bilinen kişilik bozukluklarından biridir ve "negatif kişilik bozukluğu" olarak da adlandırılabilir. Diğer kişilik bozukluklarından farklı olarak, pasif agresif kişilik bozukluğu; kişiyi sosyal hayata dahil olmaktan ve günlük rutine alışıp yaşamaktan alıkoyar. Pasif agresif kişilik bozukluğu olan bireyler, kalabalık ortamlarda kendilerini gösteremezler, iş yerinde veya arkadaşlık ortamında çekingenliklerinden ötürü daima yapabileceklerinden daha azını yapar ve hep arka planda kalırlar. Ancak, bu durum pasif agresif kişilik bozukluğunun kişiyi "ezik" bir duruma soktuğu anlamına gelmemelidir. Aksine, pasif agresif bir birey kendisine yönelik bir saldırıya mutlaka karşılık verir, fakat bunu dolambaçlı ve gizli yollarla yapar. Bu nedenle, iş yerinde veya sosyal alanda karşılaştığınız bir sorunun sebebinin ona bilmeden söylediğiniz bir söz veya davranış olduğunu bile anlamayabilirsiniz. Pasif Agresif Kişilik Bozukluğunun SebepleriPasif agresif kişilik bozukluğunun kökeni genellikle çocukluk döneminde yaşanan sorunlara dayanır. Bu sebepler genel olarak şu şekilde sıralanabilir:
Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu BelirtileriPasif agresif kişilik bozukluğu ileri vakalara varmadan önce bazı belirtilerle fark edilebilir. Bu belirtiler, kişinin günlük yaşamındaki iş, aile ve arkadaş ortamlarındaki genel hareketleri ve tavırları gözlenerek kolayca fark edilebilir. Bu belirtiler kısaca:
Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu TedavisiPasif agresif kişilik bozukluğunun tedavisinde ilaçlar kullanılsa da, psikoterapi daha ön plandadır. Çünkü pasif agresif kişilik bozukluğuna sahip bireylerin en büyük sorunu, problemin kendi kişiliklerinden kaynaklandığını kabul etmek istememeleridir. Doktorun her türlü telkinine rağmen, bu bireyler hala tüm insanların suçlu olduğunu ve sürekli üzerlerine geldiğini düşünebilirler. Bu durumda, etkili bir psikoterapi kaçınılmazdır. Hastanın çocukluk hatıralarına ve çocukluğunda yaşadığı travmatik olaylara inmek gerekebilir. Psikoterapinin yanı sıra, hastanın ailesi ve yakınları da aynı şekilde hastanın iyileşmesine yardımcı olacak davranışlarda ve telkinlerde bulunmalıdır. Aksi takdirde, ilaç, operasyon gibi biyolojik yöntemler pasif agresif kişilik bozukluğu tedavisi için yeterli olmayacaktır. |
Pasif agresif kişilik bozukluğu olan bir yakınım var ve işlerin sürekli ertelenmesi ve eleştirileri kaldıramaması gibi belirtileri görüyorum, bu durumun çocuklukta yaşanan sorunlardan kaynaklanabileceğini yazmışsınız. Peki, bu bozukluğu olan kişilere nasıl yaklaşmalıyız ve hangi adımları atmalıyız ki onların yaşam kalitelerini artıralım?
Cevap yazMerhaba Keykubad,
Pasif agresif kişilik bozukluğuna sahip birine yardımcı olmak, sabır ve anlayış gerektirir. Öncelikle, empati kurarak başlamalısın. Bu kişilerin davranışlarını anlamaya çalışıp, onlara yargılayıcı olmadan yaklaşmalısın.
Ayrıca, iletişiminizi net ve açık tutmak önemlidir. Beklentilerinizi ve hislerinizi açık bir şekilde ifade etmek, karşı tarafın sizi anlamasını kolaylaştırabilir. Örneğin, bir işi belirli bir tarihe kadar bitirmesi gerektiğini net bir şekilde söylemek gibi.
Onların olumlu davranışlarını takdir etmek ve motive edici olmak da önemlidir. Olumlu pekinştirme, bu kişilerin daha yapıcı davranışlar geliştirmesine yardımcı olabilir.
Son olarak, profesyonel destek almaya teşvik etmek de önemlidir. Bir psikolog ya da terapist, bu bozukluğun üstesinden gelmek için gerekli stratejileri öğretebilir ve uzun vadede yaşam kalitelerini artırabilir.
Umarım bu öneriler işinize yarar ve yakınınızla olan ilişkinizi daha sağlıklı bir hale getirebilirsiniz.