Histrionik kişilik bozukluğu, bireylerin dikkat çekme çabası içinde oldukları, karşısındakine olumlu ve duygusal bir izlenim vermeye çalıştıkları, rol yapıyormuş gibi göründükleri ve başkalarını etkilemeye yönelik davranışlar sergiledikleri bir kişilik bozukluğudur. Bu kişiler, yetişkinliğin ilk dönemlerinde çevresinden onay alma ihtiyacında olan ve dikkat çekmek için çeşitli davranışlar sergileyen bireylerdir. Narsist kişilik bozukluğuna sahip bireylerden farklı olarak, çevresindeki kişilerle olan ilişkilerine daha fazla dikkat ederler.

Histrionik kişilik bozukluğuna sahip bireylerde dikkat çekme isteği, gösterişli ve dikkat çekici giyim tarzı, abartılı duygusal tepkiler, olayları dramatize ederek büyütme gibi özellikler bulunur. Düşünceleri, duyguları ve inançları sürekli değişim gösterir. Konuşmalarında dramatik vurgular yapar ve karşısındaki kişileri farkında olmadan, çoğu zaman taklit ederler. Stres altında olduklarında gerçeği göremezler; hayal güçleri yüksek ve yaratıcıdır. Kolayca tahrik olabilmelerinin yanı sıra yaratıcı özellikleri vardır. Engellenmek ve reddedilmek istemezler. Görünüm olarak dost canlısı ve yardımsever görünüp, övgü almayı isterler. Kadın hastalar cilveli, erkek hastalar ise başkalarını öven ve baştan çıkarıcı özelliklere sahiptir. Sorumluluk almayı ve kendilerini sorgulamayı sevmezler; bilinç dışı duygularını kontrol etmek için sürekli çaba harcamayı tercih ederler. İç dünyaları tam olarak olgunlaşmamıştır ve sürekli olarak dış dünyayla ilgilendiklerinden iç dünyalarını ihmal etmişlerdir. Övülme ve teşvike karşı doyumsuzluk hissederler. İlgi görmediklerinde kaygı içinde olurlar, sürekli olarak boşluk hisseder ve yalan söylemeyi tercih ederler. İşleri başarmak için yapamayacakları bir şey yoktur. Karşısındakilere yüzeysel olarak sevgi duyarlar. Yalanlarının ortaya çıkmasından çekindiklerinden, ilişkileri süreklilik arz etmez. İnsanlarla uyumsuz, huysuz ve gereksiz istekleri bulunan kişilerdir. Kolayca etki altına girebilir ve gösterdikleri tepkiler abartılı olur. Daha çok kadınları etkisi altına alan bu kişilik bozukluğu, sürekli olarak başkalarına bağımlı olmayı gerektirir. Geçmişte yaşadıklarından dolayı ders almazlar; sürekli olarak kendilerinin yetersiz olduğunu ve kabul edilmek için başkalarının sevgisine muhtaç olduklarını düşünürler.

Aşağıdaki kriterlerin beşi ya da daha fazlasının bir arada olması halinde kişilere histrionik bozukluk tanısı konulabilir:

Histrionik kişilik bozukluğunun ortaya çıkmasında annenin ayartıcı ve kışkırtıcı davranışları, babanın hoşgörüsüz ve mesafeli olması gibi etkenler önemli rol oynar. Kalıtsal etkiler oldukça azdır ve çoğunlukla psikolojik etkiler söz konusudur. Hastalarda daha çok çocukluk çağında yaşanan etkiler bulunmaktadır. Çocukken anneden beklediği yakınlığı bulamayıp babaya yönelmiş kadınlar, onun ilgisini çekebilmek için flörtçü davranışlara girerler. Yetişkinliklerinde ise babasının kızı olma özelliğini koruyabilmek için cinselliklerini bastırma ihtiyacı duyarlar. Bu nedenle histrionik kişilik bozukluğu daha çok kadınlarda görülür ve yaşla birlikte azalma gösterir.

Histrionik kişilik bozukluğu olan bireyler, bireysel ya da grup psikoterapisi yoluyla tedavi edilebilirler. Terapistler, bu kişilerin duygusal görünümlerine dikkat etmeli ve kendilerini doğru ifade etmelerini sağlamalıdır. İçlerinde yatan duyguların açığa çıkarılmasına çalışılmalıdır çünkü hastalar gerçek duygularının farkında olmazlar. Sürekli olarak terapistlerin desteğine ihtiyaç duyarlar. Bazı durumlarda ilaç tedavisi de uygulanabilmektedir.